29 Ağustos 2015 Cumartesi

Beni müdür yapın...

Gündemi takip edip kararırken biraz tebessüm edelim, düşünelim dedim:

Bir gün organlar kendi aralarında kavgaya başlamış. O diyor bu vücudun müdürü ben olmalıyım, diğeri diyormuş ki yok ben olmalıyım. Kalp, ben olmasam yaşayamazsınız, beyin ben olmasam hayatınız darmadağın olur, akciğerler ben olmasam nefessiz kalırsınız, ayaklar ben olmasam bir adım öteye gidemezsiniz! Her organ müdür olmak için kendi propagandasını yapıyormuş.

Herkes başka bir ağızdan konuşuyormuş yani. Bir yandan da Göt: "Asıl müdür ben olmalıyım. En önemli benim" diyormuş. Ama kimse sallamıyormuş onu. Bunu gören göt çok sinirlenmiş. Nasıl sallamazsınız beni diye... Sonra bir sıkmış kendini... 1 gün, 2 gün, 3 gün,... derken tüm organlar isyan etmeye başlarlar. Aman göt n'aptın gözünü seveyim bak hepimiz perişanız. Göt: 'Beni müdür yaparsanız ancak o zaman bırakırım kendimi' demiş. Tüm organlar çaresiz kalmışlar. Mecburen götü müdür ilan etmişler.

7 Ağustos 2015 Cuma

Karardım iyice

Haber izlemesem savaş mavaş çıkar, birileri ülkeden kaçar gider de havadisi kaçırırım diye telaşlanıyorum. İzlesem sinire kalıyorum içim kararıyor. Al sana Silopi... İç savaş mı başlıyor acaba? Birinin içi soğusun, egosu tatmin olsun diye... Ne hırsmış arkadaş ya... Yazasım yok valla...

6 Ağustos 2015 Perşembe

Yasal düzenlemeler yasal mı?

Ya da etik mi? Bakanlar Kurulu seçimden iktidarı kaybetmiş bir partinin üyelerinden oluşuyor. Bunlar da durmadan bir takım kararlar alıyorlar. Gazetelerde pek yer almadığını gördüğüm bir haber: Madenlerde Avrupa ve dünya standartlarına uygun düzenlemeler yapılması zorunluluğu Bakanlar Kurulu kararıyla 2019 yılı sonuna kadar ertelendi.
Ne lan bu? Grizu, toprak kayması, patron vicdansızlığı, gözünü para hırsının bürümüş olması bunlar da 2019 yılı sonuna kadar ertelensin. Hatta Ankara'ya deniz getirilsin Bakanlar Kurulu kararıyla. Pardon onu İ. Melih halletmişti... Üçüncü boğaz köprüsünün ayakları ayak oyunlarıyla Ankara'ya kadar uzatılsın...
Milletin oylarıyla da bunu yapanlar belalarını bulsunlar en kısa zamanda... Sinir oldum gene yaa!


5 Ağustos 2015 Çarşamba

Sağlıklı Hayat (!)

Mesaj geldi bugün bana, telefonuma. Başlık: T.C. SAGLIK devamı aşağıda:

Sağlıklı bir hayat için yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeyin. Hayatınızın tadı kaçmasın. Sağlık Bakanı Dr. M. Müezzinoğlu

Sen işi gücü bırak koskoca bakan bana mesaj at. Dengeli beslen, yeterli beslen diye. Bu mesajı attığı kaç kişi acaba bakan beyin önerdiği şekilde besleniyor? Lan açlık sınırı iki asgari ücret kadar olan bir ülkede kim nasıl dengeli ve yeterli beslensin?
Alışverişe çıkıyoruz çocuklar sakız istiyor. Kutuyu bana gösteriyor, tanıyorum o kutuyu: O kutuya verilen parayla 4 (dört) ekmek alınabiliyor. Bırak babacığım onunla dört ekmek alınır yazık o paraya diyorum. Çocuklar gözlerini de kutunun üstüne koyarak kutuyu yerine koyuyorlar. Gel de isyan etme. Çocuğun canı çekmiş almıyorsun. Bu ülkede o parayı kazanmak için milyonlarca insan 45 dakika insanlıktan uzak koşullarda çalışıyor. Ama yine de sağlıklı ve yeterli beslenelim değil mi bakan bey?
Aslında en sağlıklı beslenme yeşil gıdalarla oluyor. Şu ayakkabı kutularında yetişen yeşilliklerden halka da pay verseniz ne kadar iyi olur...
Karnımızı doyurabilelim de yeterli ve sağlıklısı eksik kalsın...