17 Mart 2015 Salı

Kurbağa Hikayesi

Bir kurbağa sürüsü ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün görünmüyordu.
Yukarıdaki kurbağalar, boşuna uğraşmamalarını söylediler arkadaşlarına : "Çukur çok derin,dışarı çıkmanız imkansız."Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hala boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı.
Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilendi ve mücadeleyi bıraktı. Diğeri ise çabalamaya devam etti. 
Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürdüler.Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yaptı, bu kez daha yükseğe sıçramayı başardı ve çukurdan çıktı.
Çünkü, bu kurbağa sağırdı. O yüzden, arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine kulak asmamıştı. "Ümidini kaybetmiş bir insanın, başka kaybedecek bir şeyi yoktur"

Alıntıdır.

TV mi daha zararlı domates mi?

Bugün çocuklarım ders çalışırken aklıma geldi: Ders çalışırlarken televizyonu kapatıyoruz, itirazları da olmuyor. Bunun nedeni ilk dönemlerinden itibaren oyun oynarken ya da birlikte etkinlik yaparken televizyonu o süre içinde kapalı tutmamızdı.
Bunları düşünürken mutfak tezgahındaki domatese gözüm takıldı. Bizimkilerin kreş dönemini anımsadım. Televizyon ve domates arasında nasıl bir bağlantı olabilir ki? Kısaca anlatayım:
Kreşte ayda bir ya da değişik periyotlarla veliler çağırılır toplantıda çocukların durumu, kreşteki uygulamalar konuşulur, bilgi verilirdi. Bu toplantılarda benim dikkatimi çeken bazı ailelerin mevsimi dışında kreşteki yemeklerde, kahvaltıda domates kullanılmaması yönündeki istekleriydi. Düşününce hayatımız hormonlaştığı için bu talep yüzde yüz haklı geliyor. Çocukları korumak gerek. Bu haklı isteği dillendiren aileler çocukların ev içi davranışlarıyla ilgili konuşmalarda ise "eve girer girmez, televizyon kumandasını eline alıyor, kanepeye uzanıyor, yemeğini de oraya istiyor" demez mi!
Şimdi ben şaşırmayayım da kimler şaşırsın... Sen çocuk hormonlu domates yemesin diye el aleme akıl ver. Sonra da çocuğun tüm hormonlarını, algısını, düşüncesini, motor becerilerini alt üst eden televizyonu izlemesini önleme konusunda hormonsuz domates kullananlara çocuğunu şikayet et!
Şimdi söyleyin TV mi daha zararlı domates mi?

15 Mart 2015 Pazar

SGDP Ödemeyin!..

Emeklilik tarihe karışacak. Çünkü kimse emekli olamayacak. Şu anda emekli olanlar şanslı. Kızmayın canım, ben de sizlerden birisiyim. Yıllarca çalışıp emekli olamamaktan emekli olmak daha iyi değil mi? Kötünün iyisi… Özellikle SSK, 4A emeklisinin maaşlara yapılan -aslında yapılmayan da denilebilir- zamla ilgili sorunu var. Yıllık enflasyon oranı kadar artış. Onu benim külahıma anlat. Fark vermemek için buyurdular yukarıdan: “Tiz enflasyon düşürüle!” Son hızla yukarıya doğru ivmelenen enflasyon bile şaşırdı ben şaşırmadım. Aralık ayı enflasyonu eksi olarak gerçekleşti. (Dünyada yalandan ölecek ilk kişi kesin bizim ülkeden olacak) Pat! Emeklinin hevesi kursağında kaldı. Ocak ayına bakıyoruz, şaşkın enflasyon doludizgin yukarıya doğru gidiyor.
Bunları girizgah olarak yazdım. Şimdi konumuza gelelim. Emekli olup da işyeri açtıysanız SGDP ödemeyin!.. Dalga falan geçmiyorum, gerçekten de ödemeyin. Ben ödemedim. Nasıl mı? Anlatayım:
Küçük bir kırtasiye dükkanı açtım. Ben kaşındım. Ülkede zaten emekliler ikinci sınıf insan muamelesi görüyor, sınıf değiştirip üçüncü sınıf insan muamelesi görmek için esnaf oldum. Bunu sonradan anladım, iyi de oldu. Mali Müşavir olarak da yakından tanıdığım dostum, arkadaşım Hamdullah Alkaşi (http://www.hamdullahalkasi.com/) bana yardımcı ve destek oldu. İşyerimi açtım. Bağkur’a bildirimde bulundum. Hiç beklemeden maaşımdan 225 TL kesmeye başladılar. Zaten maaş üç kuruş bunlar da alıyorlar bir kısmını, ya sabır… Bu arada Hamdullah’la da görüşüyor, fikir alışverişinde bulunuyorum. Bu kesintiden kurtulmanın bir yolu yok mu diye kafa patlatıyoruz. Bir gün Hamdullah 6111 sayılı Torba Kanunda yer alan düzenlemeyle kesintiden kurtulabileceğimi söyledi. Hemen araştırmaya başladım. Gerçekten de 33. maddede yazılanlara göre SGDP ödemeyecektim. (http://www.gib.gov.tr/fileadmin/haberler/6111saykanun.pdf) Bununla ilgili olarak SGK ne yapmıştı onu da öğrenmek gerekiyordu, öğrendim. SGK da bir genelge yayınlayarak uygulamayı düzenlemişti. (Sosyal Güvenlik Kurumunun 2011/36 sayılı genelgesinin 6.1.6 maddesi)
Emekli Esnafın SGDP Kesintisinden Kurtuluşu…
Buraya kadar gözünüzü başınızı ağrıttım ama inanın buna değecek. Yasaya ve genelgeye göre işin aslı şu: Emeklisiniz, işyeri açtınız. Biz de sizden her ay yüzde 15 SGDP kesiyoruz. (Yüzde 15 yalan benden kesilen daha fazlaydı, bu ayrı bir rezillik) He kesiyorsunuz. (Biz sanki kesintiyi telafi edecek kadar kazanıyoruz da) Eyy Esnaf! Bundan böyle bir işyerinde sigortalı olarak çalışmaya başlarsan, bir gün dahi sigorta primin yatırılırsa senden SGDP’yi kesmeyeceğim.
Şimdi hesap kitap yapalım: Maaştan yapılan SGDP kesintisi %15. Bu nereden bakarsanız bakın 150-225 TL eder.
Şimdi de bir günlük çalışma nedeniyle ödeyeceğimiz primi hesaplayalım:
2015 yılının ilk altı ayı için 90,11 TL/Ay işçiden, bizden kesilecek olan sigorta primi.
2015 yılının ilk altı ayı için İşverenin ödeyeceği prim tutarı: 294,37 TL/Ay (270,34 TL/Ay İşveren Payı + 24,03 TL/Ay Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi
Aylık Toplam Prim Ödemesi 384,48 TL
Şimdi bunu 30’a bölerek ödenmesi gereken günlük primi bulalım: 384,48/30 = 12,82 TL
Evet, sizi sigortalı çalışanı olarak gösterecek bir işyeri bulduktan sonra yapılacak tek şey ayda 12,82 TL’yi işyeri sahibine ödeyerek 150-225 TL’lik kesintiden kurtulabilirsiniz.
Ben kurtuldum. Eğer siz de SGDP kesintisinden kurtulmak istiyorsanız mail adresinizi bırakın size dilekçe örneklerini göndereyim.
Emekli Esnaf! SGDP Ödeme!..

İşte dünyanın en çok okunan şiiri!

ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…

Jorge Luis Borges

Toyzz Shop: Teknik Birimim Yok, Ama Teknik Tespit Yapabilirim...

Üzerinden zaman geçti biliyorum. Fakat yazmadan edemeyeceğim. Umarım bunu Toyzz Shop yetkililerinden birisi okur da kendilerine bir çeki düzen verirler. Anlatacağım olay şöyle:
Toyzz Shop'tan oğluma uzaktan kumandalı araba aldım. Sünnet hediyesi olarak. Çocuk giden bir parçasının acısını bir parça unutsun diye. Parça parça oldu ama idare edin. Evde çocuğa arabayı gösterdim sevinçten zıplayamadı ama sevindi. Neyse, arabayı şarja taktım, uzaktan kumandasının pillerini yerleştirdim. Bir süre sonra oğlum arabayla oynamaya başladı. Mevsimlerden yaz, Mersin'deyiz. Yerlerde halı falan yok. Ev misafir gelecek diye değil alışkanlıktan günde iki posta süpürülüyor ama evde 7 yaşında iki çocuk olunca ortalık kısa sürede eski haline dönüyor. Niye zeminle ilgili bilgi verdim diye merak ediyorsunuzdur.
Söyleyeyim: Toyzz Shop'un olmayan teknik birimine göre araç hatalı kullanımdan dolayı aldığımızın ikinci günü çalışamaz hale gelmiş!?
Arabanın tekerleklerine saç telleri dolaşmış. Bu nedenle içeride bulunan çarklardan birisi kullanılamaz hale gelmiş. Bunu söyleyen Toyzz Shop'da çalışan elemanlardan birisi. Teknik birim yok ama hatalı kullanımı anlayabiliyorlar. Değiştiremeyiz dediler. Aynı evde, aynı zeminde yaklaşık 20 yıl önce alınmış uzaktan kumandalı arabayı sorun yaşamadan kullanıyoruz. Bunu kanıtlayabilirim de dedim. Dinleyen yok.
Merkeze, müşteri hizmetleri birimine mail attım durumu anlattım. Bir kaç gün sonra yanıt geldi: Hatalı kullanım nedeniyle değiştiremiyoruz. Peki dedim, yazdım. Hatalı kullanım olduğuna dair bana teknik rapor verin. İki ya da üç gün sonra yanıt geldi. (Bu arada sanırım teknik birim var mı yok mu diye araştırdılar.) Teknik birimimiz olmadığı için istediğiniz raporu veremiyoruz.
Ya arkadaş, tamamen elektronik, mekanik bilgi gerektiren bir tespit yapıyorsun. Çocuğun hevesini kursağında bırakıyorsun. Parayı söylemiyorum bile. Teknik birimim yok diye yanıt yazıyorsun.
Paketin üzerinde saç tellerinin bulunduğu ortamlarda kullanmayın yazıyor mu? Yanıt yok. Pakette de öyle bir şey yok. Aslında Toyzz Shop'da müşteri memnuniyeti ya da müşteriye saygı yok. Raflarında sattıkları uzaktan kumandalı araba, uçak, helikopter vb. oyuncakları bit pazarı tabir edilen yerlerden yarı fiyatının altında almak mümkün. Ayrıca bozulmadan iki günden fazla kullanabiliyorsunuz.
Ben yandım siz yanmayın...

14 Mart 2015 Cumartesi

Yaratıcılığın 3M Yolu

"3M, çalışanlarına inisiyatiflerini kullanabilecekleri bir çalışma ortamı sunar."

3M çalışanlarının potansiyellerini kullanabilecekleri bir yerdir. 3M çalışanları öğretici, teşvik edici edici profesyonel kişilerin çalıştığı bir ortamda çalışırlar. 3M çalışanlarına yetki ve sorumluluk verir, kişilerin, şirketin hedeflerine başarıyla ulaşması için kendi yollarını kullanmalarına izin verir. 3M çalışanlarını farklı işlere, farklı bölümlere dünyanın farklı yerlerine yönelterek kendilerini geliştirmelerini sağlar, teşvik eder. Çalışanlarının şahsi problemlerini çözümlemek için programlar düzenler. 3M çalışanlarına, sosyal yardımlar ve güvenlik sağlar. 3M çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini temin etmek için çok çalışır. Bütün bunların karşılığında 3M çalışanlarından güçlü bir destek alır, çalışanlar şirketin bir parçası olmaktan gurur duyarlar.
McKnight İlkeleri
3M’in değerlerinin ve güçlü noktalarının pek çoğu bir insanın çabalarına bağlanabilir: 3M’in 30 yıl genel müdürlüğünü yapan William Mc.Knight’dan söz ediyoruz. Şirket büyüdükçe 3M’in yüzyüze kalacağı zorlukları öngörecek kadar ileri görüşlü bir kişi olan Mc. Knight 3M çalışanlarına atfen kaleme alınan bir dizi ilke ortaya koymuştur:
"İşletmemiz büyüdükçe, sorumluluğu astlara delege etmek ve tüm çalışanları kendi inisiyatiflerini kullanmaya teşvik etmek giderek önem kazanmaktadır. Eğer yeterince iyilerse, yetki ve sorumluluğumuzu devrettiğimiz bu kişiler işlerini kendi bildikleri şekilde yapmak isteyeceklerdir. Bunlar istediğimiz özelliklerdir ve işlerini yapma tarzı genel faaliyet modelimize uygunluk gösterdiği sürece, insanlar teşvik edilmelidir.
Hatalar yapılacaktır; ancak bir kişi esasen haklı ise, yaptığı hatalar, uzun vadede otoriter davranıp işlerini nasıl yapacaklarını söylemeyi görev edinen yönetimin yapacağı hatalar kadar ciddi olmayacaktır. Hata yapıldığında yıkıcı ölçüde eleştirel davranan bir yönetim, inisiyatifi öldürür ve eğer büyümeye devam edeceksek, inisiyatif sahibi pek çok insanı bünyemizde barındırmalıyız."
William L. McKnight


McKnight bu sözleri 1941’de söylemişti. 50 yıl öncesinden günümüzün “insanlara yetki verme” kavramını öngörmüş ve 3M’in yenilik kültürünün zeminini hazırlamıştı.

Bilgili Akıl: Özlü Sözler

Bilgili Akıl: Özlü Sözler: Eğer kekeme değilseniz, söylemek her zaman kolay, yapmak her zaman zordur.  R. Lewton Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden d...

Özlü Sözler

Eğer kekeme değilseniz, söylemek her zaman kolay, yapmak her zaman zordur. R. Lewton

Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden daha iyidir. Peter Marshall

Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır. Walter Bagehot

Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Moliere

Özlü Sözler

İnsanlara bilgisizliklerini anlatmak imkansızdır. Zira bilgisizliği anlayabilmek için de bilgi lazımdır. O halde cahilliğini görebilen cahil sayılmaz. J. Taylor

13 Mart 2015 Cuma